Bilindiği üzere, 3 sayılı “Üst Kademe Kamu Yöneticileri ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Usullerine Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” hükümlerine istinaden, Bakanlık İl Müdürleri Cumhurbaşkanı onayıyla atanmaktadır.
Diğer taraftan, bunların atanmasında aranan şartlar; 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesindeki genel şartlar, en az dört yıllık yükseköğrenim mezunu olmak, kamuda ve/veya sosyal güvenlik kurumlarına tabi olmak kaydıyla uluslararası kuruluşlar ile özel sektörde veya serbest olarak, alanında en az beş yıl çalışmış ve temayüz etmiş olmak. şeklinde belirtilmiştir.
– İl müdürü olmak için kaç yıl hizmet şartı gerekiyor?
İl Müdürü olmak için 5 yıl hizmet şartı yeterliyken İl Müdür Yardımcısı olmak için 10 yıl hizmet şartı gerekmektedir!
Ayrıca, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 68/B maddesi hükmü gereğince, İl Müdür Yardımcıları en az 10 yıllık hizmet süresine sahip olmak şartıyla atanma hakkına sahiptirler.
– İl müdürü ve il müdür yardımcısı atamalarındaki çelişkiler
– 3 sayılı CBK’da yer verilen Bakanlık İl Müdürleri Cumhurbaşkanı onayıyla atanırken diğer il müdürleri (Bakanlık bağlı, ilgili kuruluşlarının vb. İl Müdürleri) ilgili Bakan onayıyla atanmaktadır. Diğer İl Müdürlerinin Bakanlık İl Müdürlerinden atanma yönünden neden farklı bir usule tabi olduğu anlaşılamamıştır.
– İl Müdürlüğü için aranan hizmet süresi şartı (5 yıl) çok yetersiz bir süre olup bu sürenin en az 10 yıl olması uygun olacaktır. Kamu kurum ve kuruluşlarının taşra teşkilatlarında en önemli ünvanlardan biri olan İl Müdürlerinin kıdemsiz, tecrübesiz kişilerden seçilmesi çalışma barışını zedeleyecektir.
– İl Müdür Yardımcılığına atanmak için en az 10 yıl, İl Müdürlüğüne atanmak için ise en az beş yıl aranması şartı en basit tabirle hiyerarşinin terse dönmesidir.
– İl Müdürlüğüne atanmada kamu dışından atama yapılması kamusal iş ve işlemlere hakim olmayan kişilerin göreve gelmesine ve çalışma barışının bozulmasına yol açacaktır.
– İl Müdürü olma şartlarında bahsedilen “temayüz etmiş olmak” ibaresi çok muğlak bir ifade olmakla birlikte kamu dışından, beş yıllık tecrübeyle atama yapılabilmesi temayüz etmeden atanmaya sebebiyet verecektir.
– Taşra teşkilatlarının İl İdarelerinin başındaki yönetim kadrolarına atamalarda, temayüz etme şartının sağlanması bakımından, bölge Milletvekillerinin ilgili Bakanlıklara atama konusunda talepte bulunması uygulamasından artık vazgeçilmesi gerekmektedir. Kamu kurum ve kuruluşlarının merkez teşkilatları kadar güçlü olması beklenen taşra teşkilatlarının eş-dost ilişkileri, siyasi kayırmacılık vb. yöntemlerle günümüzde yönetilemeyeceği artık bir gerçek olarak gün yüzüne çıkmıştır.
– Sadece bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin kısmen incelenmesi sonucu ortaya çıkan bu aksaklıkların olması Kamu Yönetimi Reformunun yapılması ve Kamu Personel Yönetimiyle ilgili bir kurumun artık Türk Kamu Yönetiminde yeniden revizyonla kurulması gerekliliğini ortaya çıkartmıştır.
– Aksaklıklara sessiz kalarak çözüm bulunamayacağı apaçık ortadayken yetkililerin bir an önce Kamu Personel Yönetimini yeniden ele alması ve mülga Devlet Personel Başkanlığının artık hangi isimle kurulacaksa yeniden kurulması konusunda inisiyatif alması en acil çözüm yöntemlerinden biri olacaktır.
– Temsil Makamı olan Cumhurbaşkanlığında, Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü merkezi ve müstakil bir kurum olmadığından kamu personel yönetimiyle ilgili iş ve işlemler yürütülememektedir. CB İnsan Kaynakları Ofisinin ise Kamu Personel Rejimine katkısı bu zamana kadar görülmemiştir.
– Ülkemizde Kamu Personel Rejimini yöneten müstakil bir kurumun kurulması adına yetkililere çağrıda bulunuyoruz.